Ana Sayfa Genel Dünya da Yükselen Yeni Bir Eğitim: "STEM Eğitimi"

Dünya da Yükselen Yeni Bir Eğitim: "STEM Eğitimi"

417
0

Dünya da Yükselen Yeni Bir Eğitim: 
“STEM Eğitimi”



“STEM” kelime anlamı olarak İngilizce de kök anlamına geliyor. Harflerin açılımı ise:
Sciene (Fen), Technology (Teknoloji),  Engineering(Mühendislik) , Mathematics  (Matematik). STEM eğitiminin temel amacı ise doğuştan getirdiğimiz “yaratıcılığımız” ile yine doğuştan getirdiğimiz “merak” duygumuzu bir potada eriterek, yeni ürünler ortaya koymak. Bu iki kavramı fen, matematik, teknoloji ile birleştirerek ürünü oluşturmak çok önemli. Fen ve matematik bu bağlamda bir ders olarak değil, yaşamı anlamada, çözüm üretmede bir araç olarak kullanılıyor.


STEM tıpkı bir çiçeğin kendini ortaya çıkaracak olan gücü kendi köklerinden aldığı gibi, bir çocuğun da potansiyelini ortaya koyabilmesi için doğuştan getirdiği yaratıcılık ve merak duygusu ile ulaşabileceğini savunur.




Norveçli meslektaşım Rin Dawson ile yaptığımız konuşmada, STEM eğitiminin akademik eğitimleri arasında en ciddi öğretilen bir ders olduğunu söylemekte. STEM eğiminin çocukta geliştirdiği becerileri iste şu şekilde sıralıyor: “STEM eğitimi çocukta yaratıcı düşünmeyi, problem çözmeyi, hayal gücü sınırsız, çağdaş görüş açısına sahip olarak yetişmelerine yardımcı oluyor. Bu eğitimden geçen hiç bir çocuğun fen veya matematiği sevmemesi mümkün değil. Çünkü fen ve matematik, çocuklar için soyut, sıkıcı, başarı için kağıt üzerinde işlem yapması gereken kavramlar olmaktan çıkarıyor. Fen ve matematik, yaşam boyutuna taşınıyor, çocuğun bu derslerle temas etmesini sağlıyoruz bir bakıma.”. 

Fen ve matematik ile temas etmek” kulağıma çok güzel geliyor. Çünkü bu dersleri rakamların sıkıcılığından çıkardığımız zaman aslında çok eğlenceli oluyor. Aynı zamanda sınırsız keşif imkanı sunuyor.

Fen,matematik,teknoloji… Bu kavramların hayatla nasıl bir tabanda buluştuğunu sordum. Hepimizin gözünde bende olduğu gibi kablolar, robotlar, yazılımlar canlanıyordur. Bu merakımı Dawson ile paylaştığımda bana bir örnekle bunu açıkladı. Dawson, “Kablolar, yazılımlar daha ileri ki aşamalarda kullanılan materyaller oluyor. Okul öncesi dönemde ki çocuklar için daha minik robotlar tasarlıyoruz. Örneğin; Bir yumurtayı yere bıraktığımızda kırılmaması için bir robot tasarlayabilir miyiz?”. Bu soruyu kendinize sorun. Bir yumurtayı yere bıraktığınızda kırılmaması için nasıl bir robot tasarlardınız? Aklınızda birşeyler canlanıyor mu? Dawson’un çocuklarının aklında çok şey canlanıyor. Bu tasarımlarla ilgili resimleri aşağıda paylaşacağım. İzlenen süreç şöyle oluyor;

  • Problemi tanımla!
  • Veri topla, analiz et!
  • DÜŞÜN!
  • Denenceler kur!
  • Tahmin yap!
  • Dene!
  • Sonucu değerlendir!
Tüm bu süreçler tekrar tekrar devam ediyor. Ve “yumurtanın kırılmamasını sağlayan robot tasarımları ortaya çıkıyor.” 







































Bu fotoğrafları bana gösteren Dawson, ekledi:

“Bu çalışmaların baştan sona her adımında çocukların emeği var. Bu sonuçları ortaya çıkarana kadar onlarca yumurta kırıldı, onlarca farklı yol denediler. Düşündüler, kafalarını kaşıdılar, beyinlerinin sınırlarını zorladılar. Ve sonunda hepsi yumurtasını kırılmadan düşmesini sağlayan birer robot yaptılar. Bu robotlar onların sadece yumurtalarının kırılmamasını değil, hayallerinin kırılmamasına da yardımcı olacak.” 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz