“Devam eden olimpiyatlarda bazı sporcular dünya rekorları kırdı.
Halterde şu ana kadar kaldırılamayan ağırlık, sırıkla atlamada en uzun yükseklik ve bayrak yarışında ise en kısa süreli koşu gerçekleştirildi.Yukarıda anlatılan olaylar insanlar tarafından her zaman ulaşılması kolay olmayan değerlerdir.Dünya üzerinde de buna benzer ekstrem doğa olayları yaşanmaktadır.
Ancak doğa olayları herhangi bir yerde normal sürecini yaşarken bazen bu seyrinin dışına çıkarak o güne kadar görülmeyen ya da çok seyrek görülen olaylar şeklinde gerçekleşmektedir.
Ekstrem olarak ifade edilen bu olaylar, doğal süreçler üzerinde önemli etkilere sahiptir.
Ekstrem Olaylar
Klimatolojik karakterli ekstrem olaylar
Aşırı sıcaklar ve soğuklar,
Şiddetli rüzgârlar ve fırtınalar
Jeolojik ve jeomorfolojik karakterli ekstrem olaylar
Tsunami,
Şiddetli deprem,
Volkanizma,
Kütle hareketleri
Hidrolojik karakterli ekstrem olaylar
Aşırı yağışlar ve kuraklık
Klimatolojik karakterli Ekstrem olaylar
Aşırı sıcaklar ve soğuklar
Herhangi bir yerde o güne kadar görülmeyen ya da çok seyrek görülen sıcaklık ve soğuklukların belli bir süre yaşanması, başta insanlar olmak üzere bütün canlıları, olumsuz yönde etkilemektedir.Yeryüzünde şimdiye kadar en yüksek hava sıcaklığı 57 °C ile Afrika kıtasının El Azizias kentinde (Libya) 13 Eylül 1922’de ölçülmüştür.Avrupa’da ise en yüksek hava sıcaklığı Sevilla kentinde (İspanya) 4 Ağustos 1981’de 50 °C olarak kayıtlara geçmiştir.Hava sıcaklığında ekstrem değerlerin görülmesinin doğal sistemler üzerindeki en önemli etkisi kuraklıktır.Örneğin, 1980 yılında ABD’de görülen yüksek sıcaklık değerleri büyük bir kuraklığın yaşanmasına neden olmuştur.Türkiye, etkilendiği hava kütleleri, basınç yapılarının Özelliği, genel fiziki coğrafya koşulları ve bulunduğu enlem derecesi nedeniyle aşın sıcak ve soğuklar ile kuraklığın sıkça görülebildiği bir ülkedir.Sibirya kökenli karasal kutbi hava kütlesi İle denizel kutbi hava kütlesinin etkilemesi aşırı soğuk hava dalgasının yaşanmasına neden olur.Karasal tropikal hava kütlesinin belli dönemlerde yurdumuzun güney ve güneydoğu yönlerinde etkili olması ekstrem sıcaklıkların yaşanmasına neden olmaktadır.Bu durum canlı yaşamını ve ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkilemektedir.
Şiddetli Rüzgârlar ve Fırtınalar
Kasırga, hortum ya da tayfun aynı meteorolojik olayı anlatmakta kullanılan sözcüklerdir.
Bunlar tropikal alçak basınç etkisi ile oluşmaktadır.Bu fırtınalar sonucu çok büyük enerji açığa çıkmaktadır.
Can ve mal kaybına yol açan bu tropikal fırtınalar, yılın belli dönemlerinde belli bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Alçak basınç noktası civarında, hızı saatte 300 km’yi bulabilen çok kuvvetli rüzgârlar oluşur.
Bünyelerine aldıkları nem yüksek irtifada yoğunlaşarak şiddetli yağmurlara dönüşür.Kasırga karaya ulaştığında giderek hız kaybetse de şiddetli rüzgârlar ve yağışlarla büyük hasara neden olabilir.Deniz seviyesi birkaç metre yükselir, bu da su baskınlarına yol açar.
Tsunami
Şiddetli depremler ya da volkanizma nedeniyle okyanus tabanında kırılan büyük plakalar, okyanusta büyük dalgalar meydana getirir.Bu dalgaların saatteki hızı zaman zaman 800 km’ye kadar ulaşır.
Kıyıya doğru ilerleyen dalgalar sığ sahillere ulaştıklarında hızlan düşer fakat dalga boyu yükseklikleri artar.
Tsunami adı verilen dev dalgalar kıyıya ulaştıklarında çok büyük tahribata neden olur.
Tsunami, deniz dibinde meydana gelen volkanik patlamalar sonucunda da oluşabilir.
Örneğin, 22 Mayıs 1960’ta Şili açıklarındaki bir depremin neden olduğu tsunami, sadece Şili kıyılarını değil, Pasifik Okyanusu’nda 15 saatte 12 bin 500 km yol alarak Hawaii Adalarını da etkilemiş, 22 saat sonra da Japonya kıyılarını sular altında bırakmıştır.
Depremler
Çok sık görülen bir doğa olayı olan depremlerin çoğu, insanlar tarafından hissedilmez.
Ancak yıkıcı olan depremler bazen doğada çeşitli değişimler meydana getirir.
Shensi (Çin), de 1556 yılında yaşanan ve 830 000 kişinin yaşamını yitirdiği deprem tarihe can kaybının en fazla olduğu deprem olarak geçmiştir, ülkemizde 26 Aralık 1939 yılında Erzincan’da yaşanan 8,0 şiddetindeki depremde 30.000 civarında İnsan hayatını kaybetmiştir.
Bir deprem sonucunda doğada meydana gelen olayları şu şekilde sıralayabiliriz:
Yer sarsıntısı,
Fay oluşumu,
Zemin sıvılaşması,
Yamaç ve çamur akıntısı,
Tsunami,
Göllerde ve yeraltı su seviyelerinde değişmeler,
Kaynak ve kaplıca sularında değişmeler.
Volkanik Olaylar
Volkanik faaliyetlerin oluşumunda ve devamında ekstrem durumların yaşanması doğa süreçleri üzerinde önemli etkiler bırakabilmektedir.
Patlamalar sonucu bol miktarda malzemenin yeryüzüne püskürmesi ile bir yandan volkanik araziler oluşurken bir yandan da duman ve küller atmosferi kaplayarak güneş ışınlarının yeryüzüne gelişini engeller
Böylece volkanik püskürmelerin şiddetine bağlı olarak sıcaklık değerlerinde kısa süreli veya uzun süreli düşüşler görülür.
Örneğin, 1883 yılında Krakatau (Endonezya) Yanardağı’nın püskürmesi sonucunda atmosferin alt katlarında sıcaklık değerleri 0,1 ile 0,3 C düşmüştür.
1815’te Tanbora’da (Endonezya) yaşanan yanardağ patlamasında 92.000 insan hayatını kaybetmiştir.
Okyanus tabanında meydana gelen püskürmeler deniz suyu sıcaklığını artırmaktadır.
Okyanuslarda yaşayan birçok canlı bu durumdan olumsuz yönde etkilenmektedir.
Buzul bölgelerinde meydana gelen püskürmeler buzulların hızla erimesine sebep olmakta ve buzul erimeleri neticesinde büyük sel felaketleri yaşanmaktadır.
Aşırı Yağışlar
Aşırı yağışlar, yağmur, kar ve dolu şeklinde gerçekleşir.Sel ve taşkınlar, aşın yağışların ortaya çıkardığı en önemli sorunlardır. Sel ve su baskınları bazen çok tehlikeli boyutlara varabilir. Tarihte büyük hasar veren çok sayıda sel felaketi yaşanmıştır.
Kuraklık
“Yağışların kaydedilen normal seviyenin altına düşmesi sonucu arazi ve su kaynaklarının bu durumdan olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengede bozulmanın gerçekleşmesi ile kuraklık yaşanır.Ekstrem olaylardan biri olan kuraklık yavaş gelişir, fakat etkisi uzun sürer.Tarımsal ürünlerde, otlaklarda ve ormanlık alanlarda azalma, yangınlarda artma, su seviyesinde düşme, hayvanların ölüm oranında yükselme, balık türlerinin zarar görmesi veya yok olması kuraklığın doğrudan etkilerine örnek olarak gösterilebilir.
Heyelanlar
Heyelanlar, yeryüzünde çok yaygın olarak görülen ve sık aralıklarla meydana gelen bir kütle hareketidir.
Heyelanlara bağlı olarak ağaçlar ve bitkiler, toprak tabakası ve ana kaya ile birlikte yerinden sökülerek yamaç aşağı taşınır.Bu olaya bağlı olarak bölgede bitki örtüsünün özelliği bozulur.Bağ, bahçe ve tarla gibi tarım alanlarındaki verimli topraklar, heyelanla taşınan verimsiz materyalle örtülür.Tarımsal hasar ve toprak kaybı olmakta, doğal hayat kesintiye uğramakta, bazı canlılar yok olmakta, göller oluşmakta (Ülkemizde Tortum ve Sera göllerinin oluşumu), akarsuların yatağı değişmektedir.