Okul öncesi dönemdeki çocuklar yetişkinlerden farklı gelişim özelliklerine sahip oldukları için sanat çalışmaları da yetişkinlerden farklılık gösterir. Okul öncesi dönemde çocukların oluşturdukları sanat çalışmaları, içgüdüsel ve kendiliğindendir. Bu nedenle çocukların çalışmalarında şekiller yerine özgür ve canlı semboller yer alır. Bu dönemde çocuklar estetik kaygı gütmezler. Onlar için sanat çalışmaları bir keşif sürecidir. Çocukların sahip oldukları merak ve keşfetme isteği onları yeni çalışmalar yapmaya iter. Bu onlar için büyük bir haz kaynağıdır.
Sanat eğitimi, çocukların kendi hızında kendi deneyimleriyle çok yönlü gelişme sağlayan bir ortam yaratır. Sanat eğitimi, çocuğun çevresiyle olan etkileşimini güçlendirir. Aynı zamanda sanatsal çalışmalar, çocukların topluma ve çevreye daha duyarlı olmalarını sağlama, çevreyle iletişimini arttırma, estetik bakış açısı geliştirme ve bir ürün ortaya koyma hazzını çocuğa tattırır.
Çocukların iç dünyası, imgeleri, duygu ve düşünceleri sanat ile somutlaşır. Sınırlı sözcük dağarcığına sahip olan çocuğun dünyayı nasıl algıladığı konusunda da bize önemli ipuçları verecektir. Dünyayı algılamasının yanında dünya içinde ki kendi yerini belirlemesine, kendini tanımasına da yardımcı olacaktır.
Sanat eğitiminin çocuklara kazandırdığı beceriler ise şu şekilde sıralanabilir:
- Yaratıcılığı geliştirmek,
- Özgüven kazandırmak,
- Problemlerle başa çıkabilme becerisi sağlamak,
- Azimle bir işi sürdürmek,
- Odaklanmayı sağlamak,
- Sözel olmayan bir iletişim kanalı sağlamak,
- Bir işe kendini adamak,
- Sorumluluk almayı öğrenmek.
Yaratıcı bir süreç olan sanat eğitimi çocuğu özgür düşünmeye yönlendirir. Çocuk kendini ifade edebilen, kendine güvenen, üreten, seçen ve eleştiren bir birey olarak toplumun bir üyesi haline gelir.